Türkiye'deki uygulamalara göre, bir yabancının sınır dışı edilmesine karar verildiğinde bu karar yazılı olarak ilgili kişiye veya yasal temsilcisine bildirilir.
Bir kişinin sınır dışı edilmesi, sadece hukuki değil aynı zamanda insani sonuçlar doğuran ciddi bir işlemdir. Türkiye'de yabancıların sınır dışı edilmesi süreci, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çerçevesinde yürütülür. Bu süreçte en çok merak edilen sorulardan biri ise, "Sınır dışı edilmeden önce kişiye bildirim yapılır mı?" sorusudur. Cevap evet, ancak bu bildirim süreci belirli koşullara ve usullere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
Türkiye'deki uygulamalara göre, bir yabancının sınır dışı edilmesine karar verildiğinde bu karar yazılı olarak ilgili kişiye veya yasal temsilcisine bildirilir. Bildirim yapılmadan doğrudan sınır dışı edilme gibi bir durum, ancak acil ve istisnai hallerde uygulanabilir. Normal koşullarda, kişi hakkında alınan sınır dışı kararı kendisine tebliğ edilir ve tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz hakkı tanınır. Bu itiraz sürecinde kişinin sınır dışı edilmesi askıya alınabilir.
Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde, bu tür durumlarla ilgilenen resmi kurumların rolü oldukça önemlidir. Örneğin, Arnavutköy Göç İdaresi sınır dışı işlemleri öncesi kişilere bilgilendirme ve hukuki süreç hakkında detaylı yönlendirme sağlayan yerel kurumlardan biridir.
Tebligat içerisinde, sınır dışı edilme gerekçesi açıkça belirtilir. Bu gerekçeler; vize ihlali, yasa dışı yollardan giriş, kamu düzenini tehdit etme veya sahte belge kullanımı gibi birçok sebepten biri olabilir. Ayrıca, kişinin gönüllü geri dönüş yapması için belirli bir süre tanınır. Bu süre zarfında birey isterse kendi imkanlarıyla ülkesine dönebilir, aksi takdirde zorunlu sınır dışı işlemi başlatılır.
Bazı durumlarda, birey hakkında sınır dışı kararı alınmasının ardından kişi geri gönderme merkezine sevk edilebilir. Bu merkezlerde bireylerin hakları, yaşam koşulları ve itiraz süreçleri önemlidir. İstanbul’da bu merkezlerden biri olan Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi kişilerin sınır dışı işlemleri öncesi bekletildiği ve işlemlerinin yürütüldüğü yerlerdendir.
Türk mevzuatında belirli acil durumlar için bildirim zorunluluğu kaldırılabilir. Örneğin, kamu güvenliğini ciddi biçimde tehdit eden bir durumda yabancının sınır dışı işlemi, mahkeme süreci beklenmeden gerçekleştirilebilir. Ancak bu tür uygulamalar istisnadır ve her zaman ilgili makamlarca detaylı biçimde belgelendirilmelidir. Bu durumlarda da kişinin avukatına veya yasal temsilcisine bilgi verilmesi gerekir.
İstanbul’un farklı bölgelerindeki göç idaresi birimleri bu süreçlerin yürütülmesinde farklı roller üstlenir. Özellikle Anadolu Yakası’nda yer alan Tuzla Göç İdaresi, bu tür durumlarda bilgilendirme sağlamakta ve danışmanlık hizmetleri ile süreçte yön gösterici olmaktadır.
Geri gönderme merkezlerinde kalan bireyler hakkında Göç İdaresi tarafından detaylı işlemler yürütülür. Burada amaç, bireyin sınır dışı kararına itiraz süresi boyunca konaklamasını sağlamak ve zorunlu hallerde sınır dışı işlemini gerçekleştirmektir. Bu tür merkezler, Türkiye genelinde birçok noktada bulunmakta olup, Tuzla Geri Gönderme Merkezi bunlardan biridir.
Sınır dışı edilmeden önce kişiye bildirim yapılması yasal bir zorunluluktur ve temel insan hakları çerçevesinde değerlendirilir. Ancak kamu düzeni veya ulusal güvenlik gibi olağanüstü durumlar söz konusu olduğunda, bu bildirim süreci esnetilebilir. Bu gibi durumlarla karşılaşan yabancıların, haklarını öğrenmesi ve hukuki destek alması oldukça önemlidir. Göç idaresi müdürlükleri ve geri gönderme merkezleri bu süreçlerde hem bilgilendirme hem de yönlendirme açısından önemli bir rol üstlenmektedir.